ALT TARAFI DÜNYANIN SONU

Its-Only-the-End-of-the-World-Marion-Cotillard-Vincent-Cassel-Gaspard-Ulliel-Léa-Seydoux-Nathalie-Baye-JUSTE-LA-FIN-DU-MONDE-11-_Shayne-Laverdi_re-Sons-of-Manual-1024x678.jpgSinemanın dahi çocuğunun en yeni filmi, bazılarına göre en güzeli, bazılarına göre sayfalarca eleştiri yazdıran bir film. Filmi izlemeden önce hakkında yazılan pek çok eleştiriyi okuduğumu,Cannes film festivalinin yerden yere vurup listenin en sonuna attığını bilerek fakat en ufak bir beklenti düşüklüğü yaşamadan izlediğimi söylemeliyim,iyi ki de öyle yapmışım. Zira herkese hitap etmeyen ama kendinizden bir şey bulamamanızın da imkansız olduğu nadide filmlerden..
Filmimiz ölümcül bir hastalığa yakalanmış olan Louis'in 12 yıl sonra ailesinin evine geri dönmesi ve sonrasında baş gösteren tartışmalar,açılan eski defterler ve uzun zamandır içlerde tutulan duyguların dışa çıkmasını konu ediniyor.
Louis hayatında başarıyı yakalayan fakat içinde geçmişinden kalan duygular olan ve ailesiyle görüşmeyen sadece onlara özel günlerinde kartpostal gönderen bir karakter. Genç yaşında içinde bulunduğu yaşantıya karşı bir başkaldırıda bulunup,hayatını değiştiriyor. Ailesinin yanından ayrılıyor ve yıllarca geri dönmeyip yazarlık yaparak hayatını kazanıyor. Hastalığını öğrendikten sonra ailesine bunu söylemek için son kez görüşmeye geliyor. Louis'in ağabeyi sıradan bir hayata sahip olan ve Louis'e onları terkettiği için içten içe kızgın ve kırgın olan bir karakter. Küçük kız kardeşi ise hatırlamakta bile zorlandığı ağabeyini kendine örnek alan ve onu en içten duygularla seven birisi. Aralarındaki en büyük benzerlik o yaşlarda ikisinin de bulundukları hayattan memnun olmayıp bunu değiştirmek istemeleri. Bu da film boyunca bize ikisi arasındaki o düşünsel yoğunluğu iliklerimize kadar hissettiriyor. Altın çocuğunun eve dönüşüne sevinen bir anne,içinde biriktirdiği öfke ve kıskançlık ile kardeşini karşılayan Antoine,kendine örnek aldığı kişinin dönüşünün heyecanını yaşayan Suzanne ve kocasının hep bahsedilen kardeşi ile ilk kez tanışacak olan çekingen Catherine.
Louis'in eve adımını atmasıyla seslerin yükselmesi ve tartışmalar başlıyor. Evdeki kimse birbirine tahammül edemiyor ve herkes birbirine karşı olan sinirini bağırarak açığa çıkarıyor. Film boyunca belkide sizi rahatsız edebilecek tek tük şeylerden biri budur. Ailenin her bir üyesinin bu nevrotik hali filmin sonuna kadar artarak devam ediyor. Örneğin Catherine karakteri bazı anlarda Louis'e karşı hisler taşıyormuş gibi geliyor fakat zaman geçtikçe ona duyduğu hayranlık olduğunu anlayabiliyoruz. Catherine ile Louis arasında da açıkça anlayabildiğimiz bir düşünsel yoğunluk hakimdi, evin içinde yaşanan tüm kaosa rağmen iki karakter sessizlik ve sakinliklerini korumaya devam ettiler. Filmde en beğendiğim konulardan biri de buydu.Dolan hem nefreti,kavgayı ve gürültüyü verirken hem de sessizliği ve tüm bu nefrete rağmen birbirlerini sevmeye çalışan bir aileyi bize aktarıyor. Bu da gerçeklik ile sımsıkı bir bağ kurduruyor filme,aile demenin hem sevgi hem de nefretten geçtiğini hatırlatıyor bizlere. Karakterimizin geri dönüş sebeplerinden biri de eski anılarını tazelemek,çocukluğundaki eve geri dönmek fakat onun bu isteği aile üyeleri tarafından garipseniyor hatta alaya alınıyor. Tabii kimsenin Louis'in öleceğinden haberi yok fakat izleyici bunu bildiği için film boyunca onun her hüznünü kendimiz hissediyormuş gibi algıladık,daha doğrusu bana bu etkiyi gayet başarılı bir şekilde aktarmayı başardı. Gerilimi en yüksek olan sahne Antoine ile Louis'in araba sahnesiydi diye düşünüyorum. Uzun zamandır içinde tuttuğu pek çok şeyi kardeşinin yüzüne söyleme fırsatı yakalayan Antoine arabayı hoyratça kullanıp bi yandan kardeşiyle konuşurken, dedim şimdi kaza olacak ve elimize büyük bir klişe sahne geçecek fakat kimin filmini izlediğimi unutmuş olmalıyım..
Bir diğer çok sevdiğim sahne ise Louis ile annesinin sahnesiydi bol bol yakın plan,gözyaşı ve sigara dumanının iç içe işlendiği bu sahne sinematografik olarak bize bir şölen sunuyor. Annesinin Louis'den tek bir isteği vardır o da kardeşlerini cesaretlendirmesi, hayallerinin peşinden koşmaları,onun gibi olup yuvadan uçmaları. Annesi ile son olarak sarılmaları gözünüzden bir damla yaş düşürebilir veya hüngür hüngür ağlatabilir,orası size kalmış.
Its-Only-the-End-of-the-World-Marion-Cotillard-Vincent-Cassel-Gaspard-Ulliel-Léa-Seydoux-Nathalie-Baye-filmz.ru_f_227305 (1).jpg
Filmin senaryosu bir tiyatro oyunundan adapte edilmiş bu yüzden monolog ve uzun replikler dikkati çekiyor ve bu yönden çoğu tiyatrodan uyarlama film gibi kötü eleştirilere maruz kalıyor. Kaliteli oyuncu kadrosuyla dar ve tekdüze bir mekanda yapılabilinecek türünün en iyi filmleri listesine adaylığını koymuş durumda olan Dolan gelen kötü eleştirilere katılmadığını ve bu filmin çektiği en iyi film olduğunu söylemiş.
Aslında pek çok eleştirisini çekim yönünden alsa da Xavier bize film boyunca müthiş bir görsel şölen yaşattı. Yakın çekimlerinden rahatsızlık duymak gibi bir düşüncem asla olmadı, kendi tarzını en iyi şekilde ortaya koymuş olduğu büyük bir gerçek. Göz yaşı ve sigara ayrıntıları kameranın karakterlerin çevresinde yaptığı dönüşler filme soğuk ve gerçekçi bir hava katmış. Filme dair söyleyebileceğim en net şey bizlere aile olmanın zorluklarını berrak bir şekilde aktardığı. Sorunlu bir çocukluk ve ergenlik geçirmiş kişilerin kendilerini bu filmde bulabileceklerine inanıyorum. Tüm yerin dibine sokmalara rağmen benim için Xavier'in en iyi filmi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Yorumlar